Home Uncategorized İTALYA GEZİSİ-12 – Nilgün Özerdoğan

İTALYA GEZİSİ-12 – Nilgün Özerdoğan

by BlackBurn


> Geçen haftadan devam ediyorum.
> …/.
> Yeniden doğuş anlamına gelen Rönesans 14. yy ve 17. yy döneminde Floransa’yı da Roma gibi bir açıkhava müzesi haline getirmiş. Özellikle bu dönemde yapılan eserleri görmek için Dünya’nın her yerinden gelen turistler, adeta para basma matbaası gibi İtalya’ya para yağdırıyor. İçimden bizde niye böyle eserler yok diye hayıflandım. Bu dönemlerde biz millet olarak konar göçer toplum olduğumuzdan ihtişamlı binalar yapılamamış. Ayrıca İslamiyette yasak olduğu için resim, müzik ve heykel gibi sanat eserleri yapan sanatçılarımız yetişmemiş.
> Dünya tarihine aydınlanma dönemi olarak geçen Rönesansın etkileri tüm insanlık alemini etkisine almış ve 1789 Fransız İhtilali ile “Her insan hür doğar.” felsefesi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin doğuşuna yol açmış. Bilim, sanat, tarih, arkeoloji, edebiyat, insan sevgisi, kültür gibi kavramlar ön plana çıkmış. Bilgelik ve insan düşüncesi Floransa’dan İngiltere, Portekiz ve Hollanda olmak üzere tüm Avrupa’ya yayılmış. Bugünkü Avrupa’nın medeni yaşamının taşları döşenmiş ve buradan da Dünya’yı etkisine almış.
> Rönesans döneminde, başta İtalya’dan Avrupa’ya yayılan sosyal ve ekonomik büyüme, cehalet ve gericiliğin de son bulmasına yol açmış. O dönemde dinin insanlar üzerinde etkileri öyle büyükmüş ki, kilise ve Papa’lar büyücülük veya dinsizlikle suçladığı insanları kasaba meydanında yakıyorlarmış. Meşhur Engizisyon Mahkemelerinde, parası haksız yere alınan insanlar suçsuz yere mahkum edilerek öldürüyorlarmış. Galileo, “Dünya dönüyor.” dediği için kilise tarafından iskencelerle öldürülmüş.
> Bu karanlık dönemde Papa’lar para karşılığında cennette yer satıyorlarmış. Rehberimiz, otobüsle giderken yol kenarında, hala da buna inanıp, cennetten mezar satılan yerleri gösterdi. Hayretler içinde bugün bile bu mezar satılan iki, üç katlı binalara bakakaldık. Demek ki onlarda da hala böyle saçmalıklara inanan insanlar var. Yalnız onlarda sayısı çok az, bizdeyse çok fazla, aramızdaki fark bu.
> Rönesansın başlamasında en büyük etken de; Ortaçağın kapanmasına, Yeniçağ’ın başlamasına yol açan Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle, İstanbul’da yaşayan bilim adamlarının ve sanatçıların istedikleri Avrupa kentine gitmelerine izin vermesi olmuş. Bu nedenle İtalya’ya giden bir çok bilim adamı ve sanatçı çalışmaları ile evrenin bilinmeyen sırlarını keşfetmeyi Avrupa’da sürdürmüşler. Bu bilim adamlarının ve sanatçıların çalışmaları ile Avrupa tamamen değişmiş ve gelişmiş.
> Rönesansın ana düşüncesi hümanizm, yani insan odaklılık olmuş. Hümanizm genelde, kanunların düzenlenmesinde Tanrı’nın değil, insan aklının temel alındığı felsefi düşünce biçimi olarak tanımlanıyor. Bu dönemde, insanın güçlü ve düşünen bir varlık olduğu, her şeyi başarabileceği düşüncesi hakim oluyor. Ayrıca, “Gerçek güzeldir. Dünya o kadar ilgi çekici bir yerdir ki, başka dünyaları düşünmenin hiçbir anlamı yoktur.” anlayışı yayılıyor. Bir de, “Bu hayatı bir kere yaşıyoruz, öyleyse onu daha güzel kılmak için elimizden geleni yapmalıyız.”düşüncesi; en güzel resim, heykel ve edebiyat eserlerinin ortaya çıkmasını sağlıyor.
> Rönesansın doğuşunda ayrıca, Doğu ülkeleriyle çok sık ticaret yapan İtalyan gemicilerin Doğu’daki zenginlik, refah ve adalet gibi kavramları öğrenmeleri ve bu özellikleri ülkelerine kazandırmaları, pusulanın keşfi ve coğrafi keşifler de etkili oluyor. Haçlı Ordularının Floransa, Pisa, Venedik, Cenova gibi şehirlerde konaklamaları ve baharat ticareti ile zengin prensler ve aileler yaratmış. Bu zengin kesimler sanata önem vermiş ve sanatçıları sanata yönlendirerek çok güzel eserler yaratmalarını sağlamışlar. İnsanların düşünceleri böylece değişince, Leonardo da Vinci, Michelangelo Botticelli gibi ünlü sanatçılar, karanlık bir çağı sanatla değiştirmişler.
> Bu dönemde Medici Ailesi, önceden sıradan bir aile iken tekstil ticareti ile güç kazanarak İtalya’nın en zengin, saygın ve ünlü ailesi olmuşlar. Daha sonra hanedana dönüşerek, bugünkü modern bankacılığın temellerini atmışlar; İtalya ve Avrupa ekonomisini yönetir hale gelmişler. Sanatın ve sanatçının dostu Mediciler, Michelangelo’yu çağırıp, “Micha, pek yetenekli bulduk seni, bize şöyle ortaya güzel bir Davut heykeli yap, bahçeye koyalım, havamız olsun, parası neyse veririz.” diyerek sanat eserleri yaptırmışlar. Diğer varlıklı aileler de buldukları sanatçıları çağırıp, “Medicilerin heykeli varsa, bizim de keman konçertomuz olsun.” diyerek yarışa girmişler. Bu yarış da rönesansın doğuş etkilerinden biri olarak kabul ediliyor. Mediciler de İtalyan Rönesansını başlatan aile olarak tarihe geçiyorlar.
> …/.
> Haftaya devam edeceğim.



Source link

You may also like

Leave a Comment